BBC‘nin İnsan Gezegeni isimli belgeselini izledikten sonra hayata bakış açım bir kez daha değişti. Şöyle bir düşünüp bakar mısınız arkadaşlar, aynı gezegende uzaya çıkıp gelebilen medeniyetler var borsa, anayasa, internet, uydu gibi oluşumlar var ve aynı gezegende hala maymun yakalayıp yiyen ilkel kabileler var. Belgeselde öyle şeyler gördüm ki bunların gerçekliğinden zerre şüphe etmedim. Özellikle de amazonda çeşit çeşit insan varmış.
Kimi kabile yerde bitkilerden ağaçlarlardan evler yapmış kimi kabile ise ağaçların üzerinde 30 metre 40 metre yüksekte evler yapmış. İnsanlar zehirli oklarla maymunları vurup düşürüyorlar ve sonra pişirip yiyorlar. Dünyada bu şekilde yaşayan yaklaşık 250 bin insan varmış. Çıplak yaşayanların yanı sıra bazı kabilelerde şort ve t-shirt giyenler var. Medeniyet görmüş birkaç kişi tarafından kabilelerin dili anlaşılabiliyor, bu kişiler o kabilede büyümüş fakat şehirlere de gidip gelerek biraz dil öğrenmişler bu sayede belgeselciler kabiledekilerin konuştuklarını çevirebiliyor.
Çocuklar Tarantula Yiyor
Sahnelerden birinde 3 çocuk ormanda tarantula avına çıktı. Kameramana tarantulanın çok zor yakalandığını ve tadının harika olduğunu söylediler. 3 arkadaş 2 tane tarantula yakaladılar ve kollarını koparıp yediler. Günlük yaşamlarından küçük bir kesit gibi gösterilen bu sahnede çocuklar gayet sağlıklı ve mutlu korkuları da yok.
Maymunları Kaynatıp Yiyorlar
Erkekler maymunları yakalayıp getirdiler ve kadınlar meydanda kaynatıp parçalarını koparıp çoluk çocukla yediler. Eğer maymun yeni doğum yapmışsa veya yavrusu ile gelmişse yavrusunu da evcil hayvan olarak çocuklarına veriyorlar ve etini yemiyorlar çünkü evcil maymunların eti lezzetli değilmiş ! Ayrıca kabiledeki bazı kadınlar annesini yedikleri için öksüz kalan bebek maymunları da emziriyorlar !
Ailelerine Bal Götürmek İçin 40 Metre Tırmanıyorlar !
Yüzlerce arı sokmasına aldırmadan 40 metre tırmanıp bal kovanlarını boşaltıyorlar. Dünyanın en doğal yiyecekleriyle beslenen kabileliler doğanın zorlukları ile baş edip mükafatları ile de seviniyorlar.
Hala dünyanın dört bir yanında vahşi yaşamla mücadele ederek yaşayan insanlar var bazısı ormanlarda maymunlarla besleniyor bazısı nehirlerde balıklarla bazısı da elverişsiz yerlerde sıçanlarla.
Doğrusunu söylemek gerekirse insan bunları görünce önce inanmıyor sonra inanmak istemiyor daha sonra ise inanıp biz ne hale gelmişiz diyor. Maymunu pişirip çocuklara yediren, yavru maymunu da kendi emziren kadın şunları söyledi; “Biz doğaya saygı duyuyoruz, ondan ödünç aldıklarımızı geri vereceğimizi biliyoruz ve buna göre yaşıyoruz.” Tamam da bu mu medeniyet ? Yoksa her tarafı yakıp kesen, kazan, delen tüketen bizlerinki mi?
En Büyük Riskleri Medeni İnsanlar
Belgeselde söylendiğine göre ilkel yaşayan insanların en büyük riski hastalık veya vahşi hayvanlar değil. En büyük tehlike medeniyet görmüş diğer insanlar ! Yaşama alanlarına madencilik ve kerestecilik için gelen diğer insanlar bu kabileler ile karşılaştıkların bir saniye düşünmeden öldürüyorlarmış. İnsanlığa bakın hele ! Adamların evlerini kesip götürecekler çünkü yetmiyor !
Brezilya gibi ormanlarında ve şehirden uzak alanlarında ilkel kabilelere ev sahipliği yapan ülkelerin bu insanları koruyan örgütleri var, örgüt çalışanları devlet destekleri ile üzerlerinden uçuyor resimler çekiyor ve tercümanları olanlarla ile iletişim kuruyorlar. Belkide bu dünyada şeytana uymamış son insanlar onlardır kim bilir ?
İlk yorum yapan sen ol !